Anti Nükleer İnsiyatif Festivali (ANİ Fest)

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Bloga biraz geç girsemde mersinde bir festivalde D.P.G.C ve Denge grubundan Lil'pac ile sahne aldım. Festivalden bir gün önce hatta saatler önce haberim oldu. Festival arifesinin akşamı abim ve 2 kuzenimle efsane oyun age of empire 2 oynamaya indik.Oyun bir hata verdi ve tekrar girecegim sırada aşagıdan mavi ve turuncu bir sinyal geldi.Lim' bou !!!. acil bak acil acil acil acil diye iletilerin arasına baktım burayu yerleştirdim sonra bana durumu anlattı ve ardından eve gidip bizimkileri ikna ettim. ANİ Fest biraz ani oldu yani :)

Akşam 9.30 civari aldıgım haberden sonra 6.30 da otogarda beklemeye başladım.Lim bou , Lil pac ,Duro  ve Tutu (iskenderundan tek destekçimiz) ile yolculugun ilk adımını attık ve otobüse bindik.Otobüs adeta kagnı... Bu kadar yavaşta gidilmez diye isyan edecekken sarışın muavinimiz ortaya çıktı ve şarısın bir arap olması nedeniyle yaşadıgımız şaşkınlıktan isyan edemedik. Verilen kahve paketlenmiş ve marka olmasa zehirlediler dedirtecek kadar vucudumda garip olaylar yarattı.Etkisi geçene kadar bayagı yol aldık.



Adana otogarıdaki moladan sonra yavaş yavaş yogunlaşan konser muhabbeti ve (çoğunlukla benim) etrafta dolaşmamız, fotolar çekilmemiz ,otobüste sadece bizim olmamız sanki özel otobüsümüzle yol alıyor hissi yarattı  :)

Servis bizi mersin foruma kadar bıraktı, Lim' bou festival sorumlularından birini aradı ve otobusun gelecegi yeri öğrendıi ama saatler geçti kimse yok.Tekrar aradıgımızda araçın ses sistemini taşıdıgını biraz daha bekletilecegimizi öğrendik. Biraz sonrada iskenderundan yanıdıgımız ve festival düzenleyenlerden dövme sanatçısı ayhan abi ile kontakt kurduk ve bize bi arabaya binmemizi söyledi yanına gittik. Kısa bir muhabetten sonra bizi festival alanına giden bir arabaya bindirip varmamızı sağladı. Otobüs şöförünün kolunda kocaman bir bıcak ve dolanmız 2 yılanıyla isyankar yazılı tam tepeli dövmesi vardi. Kahkaha atmamak içinm kendimi zor zapt ettim . Festival alanına vardık daha ses ayarları yapılmamıştı sadece sahne alanı vardı. posterdeki sanatçılardan çok azı vardı. Bi çocugunun sonraki günlerde gelecegi söylendi ama o gün gelecek çogu kişide yoktu. Sadece izmirden gelen Sonic grubu vardı. Onlar bizden önce gelmişler ve sıkıntıdan ölmek üzerelerdi. festival alanında sadece 2 grup vardık görevliler hariç.Kamp alanında 10'a yakın çadır vardı.Zaten 3 tanesi sonic grubununmuş :)

Bazı festival ve konserlerin bıyık altı bir siyasi görüşü vardır.Bunlar ufak detaylarla fark edilir ama bu festivalde aşırı belliydi. 2 detay sonic grubunu ve bizi sahne alma konusunda düşünmeye yitti. Birincisi Asılı durumda koskocaman "Devlet insan-hayvan ayırt etmez katleder" Pankartı ve bir broşürün içindeki askere gitme kardeşini öldürme yazısı. Cebimizde dönüş yol paramız olmadıgından, gelene kadar yapılan masrafların ne güçlükle karşılandıgı ve önceleri bıraktıgımız konserler zincirine bir halka daha katmamak için sahneye çıkma kararı alındı.Sonic grubuda yol parasını karşılamak için sahne alma kararı aldıgını ögrendik.

Konuşmacı olarak çagırılan BDP belediye başkanı adını bile bilmedigi festivalde "dolu dolu anarşizm" temalı konuşmasının sonunda "Nükleer santrallerin doguracagı zararlar bilinmektedir ve buna karşın yapılmakta ısrar ediliyor.Buna izin vermemeliyiz" cümlesini ekleyerek.tüm çevreciler tarafından alkışlandı.

Ardından sahneye davet edildik.sahne önüne mayın konulmuşcasına herkes kenardan izlemekteydi. Sonic grubu ve 2 bayan ve çocugu destekcimiz oldu aynı şekilde sonic grubununda.(sağolsunlar)Sonic grubu yanında getirdigi Canon D400 ile bizi görüntüledi.Fotograflar elime geçtigi gün sizinle paylaşacagım.

Sonic grubuna sahneyi devredip izleyici yerine geçtik. Saclarım uzundu ama kafa sallamanın zevkine varamadım bir türlü. Cünkü elimde kamera onları çekiyordum. linkin parktan place in my head şarkısını söylemeye geçtiklerinde devrettim kamerayı ve çoştum biraz.Şarkı favorimdir ve cogu kısmında soliste eşlik ettim.Son şarkıda olayı koparttık.Sahneyi bastık

Son şarkının sonlarına dogru sahneye çıktık ve hep beraber söylemeye basladık hopladık zıpladık ve KAFA SALLADIK :) En sonunda festival boyunca yüzümüz güldü.Bu olay sıkıntılı bekleyiş, dumur oluşumuz ve igrenc yemegin verdigi moral bozuklugunu bir çırpıda sildi.

Dönüş parası niyetine zarzor aldıgımız 2 kuruş para ile dönüş yolunu tuttugumuzda sanırım saat 10 civariydı.Otogara vardıgımızda iskenderuna direk otobüsün olmadığını öğrenip ufak bir hayal krıklıgı yaşadık. Adanaya başka bir kagnı ile yola çıktık. Otobüsteki herkes ama herkes isyan etti buna ragmen söfer 2 gram gaza yüklenmedi. Adanaya gidene kadar yorgunlugumuz 3 kat arttı. tüm sşrket ve otobuslere sormamıza ragmen iskenderuna uygun bir otobus bulamadık.Saat 2 ve 3 civarında oldugunu soyledıler ve karşılayamayagımız kadar ücret talep ettiler.

Şehrin içindeyken otostopa başladık ve şansımıza biri durdu olmazki burda dedi,derdimizi dinledi ardından bizi diger otogara olan yüreğir otogarına götürdü biz orda otobüs bulacagımıza inandıgımızdan degil. 2 adım daha iskenderuna yaklaşacagımız için bindik.Açıkçası otobüste bulamadık :). otobana dogru yürürken köpek kovaladıkça hızımızı arttırıyorduk. en sonunda bitmiş oılan ta'katimiz ile sehrin çıkışına yakın bir kırmızı ışıkta oturmaya başladık. Bazen arabalara nereye gideceklerini soruyorduk.Biri iskenderuna kadar gitmeyecegini soyledi ama misise kadar bıraktı. Biz arabayla giderken okadar mutluyduk ki yolu yarıladık otobuslerin mola verdıgı yer olarak düşündügümüzden ama tam bir hayal kırıklıgıydı. Tamam biraz daha yaklaşmıştık yuvamıza ama keske ora olsaydı diyorduk içimizden.Bulundugumuz yerde pazarlıkla aldıgımız sıkmaları bi güzel yedik.Sonra geri dödük otostopa... Bir kaç yüz araba geçtıkten sonra bir araba daha durdu.Oda iskenderuna gitmedigini ilerde bbir köye gittigini ama bizi bir çevirmeye bırakacagını söyledi.Çevirme güzel fikir otostopta durmayan araçlar çevirmede durmak zorunda... Tabi bize ordanda ekmek çıkmadı. Yavaş yavaş yürümeye başladık gittigimiz yerlerde hiç ışlık cokça köpek havlaması vardı. korka korka geçerken fabrikalar bölgesini sonudna bir tarla,çitsiz ve dönemecin ilerisinde bir sürü köpegin havlaması nedeniyle yola devam etmedik.Geçen her ışıga  otostop... En sonunda bir elazıglı bir kamyoncu abimiz bizi aldı ve en azından o dönemeci geçirdi.yürüyerek 15 dk da alacagımız yolu aldırdı birde karpuz kesti.Dünyanın en güzel karpuzu gibi geldi bize. Sonra emmim uyumaya geçtiginde hava aydınlanmaya başladı ve biz yola devam etti.Bi süre yürüdük bi yerde oturmaya başladık ben uyuyakalmışım.Nekadar uydugumu bilmiyorum dizlerime kapanıp ama uyandıktan heen sonra bi kamyon daha aldı bizi ve eve kadar bıraktı. Acılı ve yorucu bi gun sonrasında  uyuma vaktı.Tam 16 saat uyumuşum :)